Neden Konsept Fotoğrafçılığı?

Ben çok uzun yıllar elimde bir makine hep fotoğraf çektim. Bir geziye gider, makinenin hafızasını doldurur öyle dönerdim. Ama hiçbir zaman şu manzara çok güzel onu çekeyim diye bir isteğim olmadı. Manzara fotoğrafları beni çok cezbetmedi nedense. Ben daha çok insanın içinde olduğu, ânı yaşatan, hatırlatan, ölümsüzleştiren fotoğrafları çekmeyi seviyordum. Güzel bir ortam buldum mu ya kendimi çekerdim ya da yanımdakileri. Bence güzel olan da buydu. Fotoğrafçılığı profesyonel olarak yapmaya başladığımda, doğum günü, nişan gibi organizasyonlara gider, insanların, çocukların o mutlu anlarını fotoğraflardım. Hatta o dakika fotoğraflara bakar, ‘film gibi olmuş be, her an, her detay, her gülüş var’ der ve mutlu mutlu izlerdim. Ailelere fotoğrafları verdiğimde onlar da benim hissettiğimi hisseder, o ânı tekrar yaşarlardı.

Sonra çocuklarım oldu, ben de kısa bir aradan sonra çocuklarımı fotoğraflamaya başladım. Ama evde istediğim gibi olmuyordu, bir şeyler yapmam, ortamı değiştirmem gerekiyordu. Arka planlar hazırladım, balonlar, aksesuarlar, dekorlar derken birçok değişik çalışma yaptım. Ama yok daha güzel daha profesyonel olmalıydı. Sonra konsept fotoğrafçılığını keşfettim. Baktım harika fonlar, harika konseptler hazırlanıyor ve bu şekilde fotoğraf çekimleri yapılıyor aradığımı bulduğumu fark ettim. Tam istediğim gibi gönlümce tasarlayıp stüdyomu kurgulayabileceğim bir fikir olmuştu bana konsept fotoğrafçılığı. Yenidoğan çekimi için çok naif çok sade çok şık görseller gördüm. Deneye deneye istediğim çizgiye doğru ilerliyordum. Çocuklarımla birlikte çekimler yapar, konseptler denerken bir de baktım ki birçok malzeme ve aksesuar almışım ya da yapmışım. Bu şekilde başladı konsept ve yenidoğan fotoğrafçılığı çekimlerim...

Bu arada benim içimde hep bir tasarım ruhu vardı, organizasyonlarda masalar süsler veya o organizasyonlar için hazırlıklar yapar sonrasında da o güzel konseptleri seyretmeye doyamazdım. Hâlâ evde parti süslemelerimizi, özel gün organizasyonlarımızın hazırlıklarını bile kendim yapmaya çalışırım. Yaratıcı olmayı seviyorum. Ortaya bir şeyler çıkarmayı çok seviyorum. Her işimi kendim yapayım istiyorum. Mesela pasta patlatma için yapılacak olan pastayı bile kendim yapmak istiyorum, ‘dilediğimce olsun, ben tasarlayayım’ diye geçiyor içimden hep. Bitmedi tabi, çekim aksesuarları için bile denemeler yaptım. Keçe iğneleme yöntemini çok merak etmiştim mesela, tüm malzemeleri aldım ve denedim. Gerçekten çok keyifliymiş, ilk tasarımım küçük bir pandaydı ama her şeye yetişemiyor insan, o kadar zamanımız olmuyor maalesef.

Konsept fotoğrafçılığı bu yüzden çok yorucu ama bir o kadar da keyifli. Yorucu olması her konseptin ayrı ayrı fona, aksesuara, kostüme ihtiyaç duyuyor olmasından. Mesela mutfak konseptini düşündüğünüzde oklavası, sofrası, yer örtüsü, unu, kepçesi derken aklınıza ne geliyorsa bulundurmanız gerekiyor. Özellikle de bu konsept çocuklarımızın en keyif aldığı konseptlerden biriyken.

Bunun gibi daha bir çok konsept, her konseptin ayrı aksesuarları ve fonu var. Yenidoğan için örtüler, wrapler, sepetler, beşikler, kovalar, saç aksesuarları, pozlandırma minderleri derken bir sürü ayrıntı var. Ve tabi ki her konsept için farklı farklı kıyafetler. Kıyafetler belirli bir yaşa kadar var ama en çok da yenidoğan ve 1-4 yaş arası. İşte bu kadar malzemeyi bulundurmak, konseptleri hazırlamak, kaldırmak, yenisini kurmak ve en önemlisi de bebeğimizi, çocuğumuzu o alanda tutabilmek ve mutlu mutlu poz verdirebilmek ya da doğal güzelliklerini fotoğraflayabilmek olsa gerek. İşte bu da işin zor ama bir o kadar da güzel yanı...

Yenidoğan bebek çekimleri olsun, yaş çekimleri olsun, her biri için kız veya erkek ayrı ayrı konseptler hazırlayıp tekrara düşmemek, sürekli yenilenmek de gerekiyor. İşte bu noktada biraz yaratıcılık giriyor işin içine bence... Eğer ben güzel bir konsept hazırlayıp bebeklerimi de güzel pozlandırabildiysem, hayalim gerçek olmuş ve tatmin olmuşum demektir. Ben, hem beni hem ailelerimi hem de çocuklarımızı mutlu etme fırsatını burada bulduğum, bu sayede kendim de mutlu olduğum için konsept fotoğrafçılığını ve bebek fotoğrafçılığını tercih ettim.

Peki ya sizi mutlu eden tarz hangisi?

Belki düğün fotoğrafçılığı, belki doğa, belki de portre fotoğrafçılığı.... Her biri çok keyifli, her alan çok değerli ama sen hangisinin dünyasında nefes almak istersin?